Mürselât Suresi
Mürselât Suresi Mekke döneminde inmiştir. 50 âyettir. Mürselât Suresi, adını birinci âyette geçen “el-Mürselât” kelimesinden almıştır. Mürselât, gönderilenler demektir. Mürselât Suresi’ nde başlıca, kıyametin, hesap ve azabın gerçekleşeceği, Allah’ın kudreti ve günahkârların akıbeti konu edilmektedir.
Mürselât Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):
- Velmurselati ‘urfen.
- Fel’asıfati ‘asfen.
- Vennaşirati neşren.
- Felfarikati ferkan.
- Felmulkıyati zikren.
- ‘Uzren ev nuzren.
- İnnema tu’adune levakı’un.
- Feizennucumu tumiset.
- Ve izessemau furicet.
- Ve izelcibalu nusifet.
- Ve izerrusulu ukkıtet.
- Lieyyi yevmin uccilet.
- Liyevmilfasli.
- Ve ma edrake ma yevmulfasli.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Elem nuhlikil’evveliyne.
- Summe nutbi’uhumul’ahıriyne.
- Kezalike nef’alu bilmucrimiyne.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Elem nahlukkum min main mehiynin.
- Fece’alnahu fiy kararin mekiynin.
- İla kaderin ma’lumin.
- Fekaderna feni’melkadirune.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Elem nec’alil’arda kifaten.
- Ahyaen ve emvaten.
- Ve ce’alna fiyha revasiye şamihatin ve eskaynakum maen furaten.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- İntaliku ila ma kuntum bihi tukezzebune.
- İntaliku ila zıllin ziy selasi şu’abin.
- La zaliylin ve la yuğniy minellehebi.
- İnneha termiy bişererin kelkasri.
- Keennehu cimaletun sufrun.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Haza yevmu la yentıkune.
- Ve la yu’zenu lehum feya’tezirune.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Haza yevmulfasli cema’nakum vel’evveliyne.
- Fein kane lekum keydun fekiyduni.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- İnnelmuttekıyne fiy zılalin ve ‘uyunin.
- Ve fevakihe mimma yeştehune.
- Kulu veşrebu heniy’en bima kuntum ta’melune.
- İnna kezalike necziylmuhsiniyne.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Kulu ve temette’u kaliylen innekum mucrimune.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Ve iza kıyle lehumurke’u la yerke’une.
- Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
- Febieyyi hadiysin ba’dehu yu’minune.
Mürselât Suresi Türkçe Anlamı (Meali):
- Andolsun iyilik yapılması için (o birbiri ardınca) gönderilenlere,
- büküp devirenlere,
- neşrederek yayanlara,
- (gerçek ile batılı) seçip ayıranlara,
- sonra bir öğüt bırakanlara,
- gerek mazur kılmak gerekse uyarmak için olsun,
- elbette size va’d olunan şey muhakkak meydana gelecektir.
- Hani o yıldızlar silindiği vakit.
- o gök kubbe açıldığı vakit,
- dağlar savrulduğu vakit,
- peygamberler bekleme yerlerine vardırıldığı vakit (kıyamet günü),
- bunlar hangi güne ertelenmiştir?
- Ayırım gününe!
- Ayırım gününün ne olduğunu bilir misin?
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- Önceki toplulukları helak etmedik mi?
- Sonra arkalarına takacağız geridekileri!
- Biz suçluları öyle yaparız!
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- Yaratmadık mı sizi hor bir sudan?
- Onu güvenli bir yere (rahme) koyduk.
- Belirli bir vakte değin!
- Demek ki ölçmüşüz, demek ki Biz ne güzel güçlüleriz.
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?
- Gerek diriler gerekse ölüler için.
- Ve orada, oturaklı yumru yumru dağlar oturtup size tatlı su sunmadık mı?
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- Haydi boşalıp (gidin) o yalan dediğinize.
- haydi boşalın (gidin) bir üç çatallı (üç kola ayrılmış) gölgeye;
- ne gölgelendirir, ne de alevden korur.
- Çünkü o öyle kıvılcımlar atar ki, her biri bir saray gibi.
- Sanki sarı hopalar (erkek develer) gibi.
- gün yalan diyenlerin vay haline!
- Bugün onların nutukları tutulacağı gündür.
- İzin de verilmez ki, özür dileyeler!
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- İşte bu o ayırt etme günüdür; topladık sizi ve öncekileri;
- Bir fenniniz (çareniz) varsa beni atlatın!
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- Şüphesiz ki takva sahipleri gölgeliklerde pınar başlarında
- ve canlarının istediğinden meyveler içindedirler.
- ve canlarının istediğinden meyveler içindedirler.
- İşte Biz güzellik yapanları böyle karşılarız!
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- Kısa bir süre yiyin, zevkedin! Çünkü suçlularsınız!
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- (Yerken, içerken de) onlara “Rüku edin!” denildiği zaman, rüku etmezler.
- O gün yalan diyenlerin vay haline!
- Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar?
A’dan Ze’ye sureler
A-B-C
D-E-F
G-H-I
K-L-M
N-R-S
Ş-T-V
Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.