Mülk Suresi
Mülk Suresi Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Mülk Suresi, adını birinci âyette geçen “el-Mülk” kelimesinden almıştır. Mülk Suresi’ nde başlıca, Allah’ın azameti, Allah’ın birliğinin delilleri ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenlerin akıbetleri konu edilmektedir.
Mülk Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):
- Tebarekelleziy biyedihilmulku ve huve ‘ala kulli şey’in kadiyrun.
- Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu ‘amelen ve huvel’aziyzulğafuru.
- Elleziy haleka seb’a semavatin tıbakan ma tera fiy halkırrahmani min tefavutin ferci’ılbasare hel tera min futurin.
- Summerci’ılbasare kerreteyni yenkalib ileykelbesaru hasien ve huve hasiyrun.
- Ve lekad zeyyennessemaeddunya bimesabiyha ve ce’alnaha rucumen lişşeyatıyni ve a’tedna lehum ‘azabesse’ıyri.
- Ve lilleziyne keferu birabbihim ‘azabu cehenneme ve bi’selmasıyru.
- İza ulku fiyha semi’u leha şehiykan ve hiye tefuru.
- Tekadu temeyyezu minelğayzı kullema ulkıye fiyha fevcun seelehum hazenetuha elem yet’kum neziyrun.
- Kalu bela kad caena neziyrun fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey’in in entüm illa fiy dalalin kebiyrin.
- Ve kalu lev kunna nesme’u ev na’kılu ma kunna fiy ashabisse’ıyri.
- Fa’teref’u bizenbihim fesuhkan liashabisse’ıyri.
- İnnelleziyne yahşevne rabbehum bilğaybi lehum mağfiretun ve ecrun kebiyrun.
- Ve esirru kavlekum evicheru bihi innehu ‘aliymun bizatissuduri.
- Ela ya’lemu men haleka ve huvelletıyfulhabiyru.
- Huvelleziy ce’ale lekumul’arda zelulen femşu fiy menakibiha ve kulu min rizkıhi ve ileyhinnuşuru.
- Eemintum men fiyssemai en yahsife bikumul’arda feiza hiye temuru.
- Em emintum men fiyssemai en yursile ‘aleykum hasıben feseta’lemune keyfe neziyri.
- Ve lekad kezzebilleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyri.
- Evelem yerev ilettayri fevkahum saffatin ve yakbıdne ma yumsikuhunne illerrahmanu innehu bikulli şey’in basıyrun.
- Emmen hazelleziy huve cundun lekum yansurukum min dunirrahmani inilkafirune illa fiy ğururin.
- Emmen hazelleziy yerzukukum in emseke rizkahu bel leccu fiy ‘utuvvin ve nufurin.
- Efemen yemşiy mukibben ‘ala vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen ‘ala sıratın mustekıymin.
- Kul huvelleziy enşeekum ve ce’ale lekumussem’a vel’ebsare vel’ef’idete kaliylen ma teşkurune.
- Kul huvelleziy zereekum fiyl’ardı ve ileyhi tuhşerune.
- Ve yekulune meta hazelva’du in kuntum sadikıyne.
- Kul innemel’ılmu ‘ındallahi ve innema ene neziyrun mubiynun.
- Felemma reevhu zulfeten siy-et vucuhulleziyne keferu ve kıyle hazelleziy kuntum bihi tedde’une.
- Kul ereeytum in ehlekeniyallahu ve men me’ıye ev rahımena femen yuciyrulkafiriyne min ‘azabin eliymin.
- Kul huverrahmanu amenna bihi ve ‘aleyhi tevekkelna feseta’lemune men huve fiy dalalin mubiynin.
- Kul ereeytum in asbeha maukum ğavren femen ye’tiykum bimain me’ıynin.
Mülk Suresi Türkçe Anlamı (Meali):
- Ne yücedir O ki, mülk O’nun elindedir ve O, herşeye gücü yetendir.
- O ki, ölümü ve dirimi yarattı, sizi imtihana çekip hanginizin davranış bakımından daha güzel olduğunu bildirmek için. O öyle güçlü, bağışlayandır
- O ki, birbirine uygun yedi gök yaratmıştır. O Rahman’ın yarattığında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Haydi çevir gözü(nü), görebilir misin hiç bir çatlak, bir kusur?
- Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir; o göz, güçsüz, yorgun bir halde sana döner!
- Andolsun ki, Biz o dünya göğünü takım takım kandillerle donattık ve onları şeytanlar için atmalar (atış yapılan mermiler) yaptık; ayrıca onlara o çılgın ateş azabını hazırladık.
- Kendi Rablerini inkar edenler için de cehennem azabı vardır. Ona gidiş de ne kötü sondur.
- İçine atıldıklarında onun kaynarken çıkan hıçkırışını işitirler.
- Hemen hemen öfkeden patlayacak gibi bir hale gelir, içine bir alay atıldıkça her defasında onun bekçileri onlara: “Size gocundurucu (uyarıcı) bir peygamber gelmedi mi?” diye sorarlar.
- Onlar: “Evet, bize gocundurucu (uyarıcı) bir peygamber geldi; ama biz ona inanmadık ve “Allah hiçbir şey indirmedi. Siz büyük sapıklık içindesiniz.” diye yalanladık.” derler.
- Ve derler ki: “Biz dinleseydik veya aklımızı kullansaydık, bu çılgın ateşin içinde bulunmazdık!”
- İşte günahlarını itiraf ettiler. Kahrolsun, o halde çılgın ateş yarenleri!
- Çünkü O Rablerine görmeden saygı besleyenler varya, muhakkak ki, bağışlanma ve büyük bir mükafat onlar içindir.
- Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Çünkü O, bütün sinelerin özünü bilir.
- Bilmez mi O yaratan ki, O herşeyi inceden inceye bilen, herşeyden haberdar olandır.
- O, yeryüzünü size boyun eğdiren yaratıcıdır. Haydi, o arzın omuzlarında yürüyün de O’nun rızkından yiyin. Dönüş yalnızca O’nadır.
- Emin misiniz o göktekinden; sizinle yeri göçürüvermesinden? O zaman bakarsın ki, o yer çalkalanıyor!
- Yoksa siz gökte olanın üzerinize mermiler yağdıran birini göndermesinden güvencede misiniz? O zaman tehdidimin nasıl olduğunu bilirsiniz!
- Andolsun ki, onlardan öncekiler de yalanladılar, ama nasıl oldu inkarım?
- Bakmazlar mı üstlerinde uçan kuşlara, kanat süzerlerken ve yumarlarken? Rahman’dır ancak onları tutan! Şüphesiz ki, O herşeyi görür.
- Ya da kim oluyor sizin Rahman’dan başka (yardım beklediğiniz) şu ordularınız ki, sizi kurtarsın? Kafirler ancak bir aldanış içindedirler.
- Ya da o rızkınızı keserse, kimdir şu sizlere rızık verecek olan? Hayır bir ürküntü ve azgınlık içinde inada dalmışlar!
- Şimdi yüz üstü kapanarak giden mi daha doğru, yoksa dosdoğru bir cadde üzerinde dümdüz giden mi?
- De ki: “O’dur ancak sizi yaratan, size dinleyecek kulak, görecek gözler, duyacak gönüller veren! Fakat sizler pek az şükrediyorsunuz!”
- De ki: “O’dur sizi yeryüzünde zürriyet halinde yaratıp yayan! Nihayet hep toplanıp O’nun huzuruna getirileceksiniz!”
- Böyle iken diyorlar ki: “Ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit? Eğer doğru söyleyenlerseniz?”
- De ki: “(Ona ait) o bilgi ancak Allah’ın katındadır. Ben, yalnızca açıkça anlatan bir uyarıcıyım (peygamberim).
- Derken vakti gelip de onu yakından gördüklerinde o inkar edenlerin yüzleri kötüleşti ve: “İşte o sizin kendinize davet edip durduğunuz budur!” denildi.
- De ki: “Gördünüz mü, Allah beni ve beraberimdekileri yok etse ya da bize merhamet buyursa, iki takdirde de kafirleri elem verici azaptan kurtaracak kimdir?”
- De ki: “O, öyle Rahman’dır. işte biz O’na iman ettik ve O’na dayanmaktayız. İleride sizler de kimin açık bir sapıklık içinde bulunduğunu bileceksiniz!”
- De ki: “Gördünüz mü, eğer sabaha kadar suyunuz batakalırsa (çekilecek olsa), size kim bir akarsu getirebilir?
A’dan Ze’ye sureler
A-B-C
D-E-F
G-H-I
K-L-M
N-R-S
Ş-T-V
Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.